Editorun Pikseli

Nerde kalmıştık; çok kısa geçtiğine inandığımız yaz bitti... Bir sezon biterken duyduğumuz hüzün bu sene biraz daha farklı gibiydi. Bu yaz kelimenin tam anlamıyla koşturduk, festival öncesi, festival ve sonrası.... Pekiyi tatili ne yaptık diye soran olursa ki “sormasın” erteledik, farklı olmanın tadını çıkardık herkes uyurken resimler çektik, siz yüzerken güneşin alçalmasını seyrettik dağların- sizin uzaktan çalı gibi gördüğünüz-arasında mahsur kaldık. Kalmasaydınız bize mi sordunuz kardeşim diyenlere cevabımız sadece müthiş bir duygu sizde gelin sizde dağlarda kaybolun o tatlı yorgunluk resimlerde yüzümüzden okunuyor. Konuyu fazla dağıtmadan Ocaklar beldesini tanıtmak, sanalda yaşatmak ve dostlarla her zaman beraber olmak amacıyla lambaları açık bırakıyoruz, ki ışığı gören gelsin.

Bu sene sizde gördünüz benimle konuşan 45-50 dosttan bahsediyorum- görmeyenlere de seneye inşallah- Ocakların asıl değişiklikleri burada yaşayan insanlarda olacak yoksa yapısal değişiklikler sizlerin geldiğiniz yerlerde de var, imaj her şeydir diyenler bir yere kadar haklı olabilirler, fakat burada unutulan Ocaklar bir anlık görüntü değil ki yaşanan ve yaşatılan memleket. Çoğumuz Ocaklar’lı değiliz ama Ocakları özlüyoruz; Başka yerlerde deniz, müzik , kum güneş yokmu? Elbette var ama biz Ocakları seviyoruz ve istiyoruz ki Ocaklar her yerden Güzel, temiz , bakımlı, güler yüzlü, sempatik ve sevecen olsun. O ne öyle çöp kutuları boş ama yerler kabuk dolu yerlisi, misafiri sanki kabuk üretme makinesi çekirdek severlere karşı çekirdek savarlar savaşı kazandı 2003 sezonunda YASSAKH HEMŞERİM. Sizde evinizde pansiyonunuzda otelinizde kabuklarınızı kimse görmeden üretin ve çöpe atın ve bu işte böylece tarih olsun gitsin. Bu arada yaz boyunca karşılıklı görüşüp konuştuğumuz dostluklara dostluk kattığımız yaklaşık 50 arkadaşa buradan ayrıca bir selam daha...

Ocakları köy olmaktan çıkarıp “belde” olmaya iten etkenlerden en önemlilerinden biride tüketici olgusunu yakalamak misafirlerin bilinçli tüketici olduklarını ıskalayan esnaflarda gerçeği görmeye başladılar geçen yüzyılın sloganı “MÜŞTERİ DAİMA HAKLIDIR” bu yüzyılda da geçerli olmaya başladı bu yüzden kendilerini bize hatırlatan sektörler www.ocaklar.com da kendilerini göstermeye başladılar. Yasemin hotel, Parıl otel, Aycan otel ve Met cafe bar sponsorlarımızdı, bunların yanında Pansiyon, ticaret ve hizmet sektörü de kendilerini isim ve telefonları ile tanıtıyorlar. Eh artık bizim de onlara doğru şöyle bir bakmamız gerekmezmi? Düşünün yazlığınızın boyası bozulmuş bir telefon siz gelmeden eviniz pırıl, pırıl reklamın reklamı gibi oldu fakat her sene ev için 20 gün uğraştığım için bu işlerin ne kadar zor ve bunaltıcı olduğunu bende bilirim. Tanıyalım/nasıl, nerede/....size cevap verecektir.

Yaz boyunca birikmiş işleri bitirenler nerdesiniz, Arzumca, Malaga sizler olmayınca sayfanın sağ altı eksik kalıyor. Sağ olsunlar Layla ve Mezzy o mahallede dükkan açtılar biz o mahallenin çarşı olmasını diliyoruz, Ufaklık seyyar satıcı gibi geliyor bizi hüzenlendirip geri gidiyor. Polemikler seviyeli olduğu sürece güzel, kişisel saldırılar hiçte hoş olmuyor unutmayın bizler dost kalmaya mecburuz ortak paydamız Ocaklar. Sevgi, barış, huzur bulunmayan yerlerin ne kadar karanlık, soğuk, ürkütücü olduğunu sizlerde bilirsiniz Ocakların Güzelliğinden dem vuracak’ken ne gereği var üzülmeye ve üzmeye....

Son dönemlerde herkes okuyor .....yazmıyor. Niye...merak güdüsü mü millet ne yazmış bir bakalım, Yahu millet biz bunları geçmedik mi hem de geçeli 3yıl olmadı mı hadi bakalım klavyeler boş kalmasın sizi yazın bizi yazın Ocakları yazın yazı yazın kışı yazın güzü yazın bahar gelince baharı yazın ama boş yazmayın yazılarınızda sizi sevelim, Alper’in öğretmenliğini okurken Fatih’in işsizlik sorununu kocaman bir kaya gibi ortaya atması sizi düşündürmedi mi?

Bol güneşli sonbaharlar,bereketli yağmurlar, tasasız günler hep sizin, bizim olsun .....

Tekrar görüşmek dileği ile...

Bu yazi ile ilgili gorusler