Ardımda bıraktığım ve sevdiğim melodilerle dolu saatler süren yolculuğumu düşünüyorum. Gece yol alırken güzelliğiyle gözlerimi kamaştıran ve beni gecenin karanlığında yalnız bırakmayan Ay'ı, sabahın ilk ışıklarıyla birlikte geçtiğim yollarda ayçiçekleriyle dolu sapsarı tarlaları, yemyeşil dağlarla dolu yolları düşünüyorum. Gözlerim toprağın renginin bile görünmediği yemyeşil ormanların içine dalıp giderken o yüksek tepeden, o güzel koya inerken masmavi denizi görmek ve şöyleee içimi kıpır kıpır eden derin bir nefes çekmek ve etrafımda rengarenk mutluluk kelebeklerinin uçuşması için çok sabırsızlanıyordum. Ve bana saatlece eşlik eden bu güzelliklerden sonra sonunda büyük bir heyecanla beklediğim yerdeydim. Belki de bu tatlı heyecan, çok özlediğiniz, görmeyi sabırsızlıkla beklediğiniz sevdiğiniz bir insan gibi kollarını açıp size büyük bir sevgiyle sarılmasına benzetilebilir. Sabah olduğunda Ocaklar da bana yüzüme çarpan ılık nefesiyle ve tüm sevgisiyle sarılıyordu.

Sabah güneşin ışıltıları denizin masmavi sularını yavaş yavaş ısıtırken, kendimi önümden hızla kayıp geçen ürkek balıkların, kumların arasında masum masum gizlenen deniz yıldızlarının, yürüyüşlerini seyretmeye bayıldığım yengeçlerin ve daha sayısız rengarenk canlıların dünyasına bırakmak için sabırsızlanıyordum. Ocaklar'da yaşadığım anlar benim için bir kelebeğin kısacık ömrü kadar değerli. Ve bu sene de Ocaklar bütün güzellikleriyle bana çok değerli ve unutamayacağım anlar sundu. Ocaklar'da tatil benim için ne ifade ediyor diye düşünüyorum bazen. O kadar çok şey ifade ediyor ki. Çünkü Ocaklar'da geçirdiğiniz küçük ya da büyük bir tatilde yapılabilecek ve sizi neşelendirebilecek o kadar çok şey var ki. Bunların arasında en çok hoşuma gidenlerden bahsetmek istedim. Aslında bir günü düşündüm, oradayken bir gün keşke 24 saatten fazla olsaydı diye düşünmeden edemiyorum. Ocaklar'da sabahtan akşama kadar neler yapabilirsiniz, bu bir günde yaşanabilecek küçük bir örnek belki de.

Gecelerin eğlencesinden birazcık erken ayrılıp, kıpkırmızı rengiyle denizin ardında kaybolan hilalden ya da kayan yıldızlardan gözlerinizi zor olsa da ayırıp, sabah erken uyanabilirseniz eğer, açık camınızdan ılık rüzgarın burnunuza getirdiği yasemin kokularıyla ve kuş sesleriyle güne başlayabilirsiniz. Sonra da bisikletinize atlayıp sahilde bir gezintiye çıktığınızda, sol yanınızda denizin maviliği ve sağ yanınızda dağların yeşilliği arasında kaybolup gidersiniz. İnsanın güne güzel başlamasının nedenlerinden biri de hiç tanımadığı fakat her sabah köpeklerini gezdirirken, kumsalda yürürken, bisikletle gezerken karşılaştığı insanlardan güleryüzlü bir günaydın duymaktır belki de. İnsanların yüzlerinden yayılan bu küçük sevgi alışverişi o kadar hoş bir şey ki.

Bahçenizin taptaze ürünleriyle dolu ve neşeli gülücüklerle dolu bir kahvaltıdan sonra, sabahın erken saatlerinde yüzmek, eğer soğuk denizi seviyorsanız ve denizden daha geç saatlere kadar uzak kalmaya dayanamıyorsanız yüzmek yüzmek ve yüzmek yapılabilecek en güzel şey bence. Bir gün daldığımda önce gözlerime inanamadığım ve çok şaşırdığım çok tatlı bir deniz atı görmek tatilimin en güzel dakikalarından biriydi belki de. Çok küçükken hayal meyal hatırladığım kadarıyla Ocaklar'da bu güzel canlılardan vardı. Ve senelerden sonra tekrar karşıma çıkması o güzel canlının bana yaptığı harika bir sürprizdi. Uzun süre onu seyredip, o güzel koyu yeşil renge sahip sırtına dokunup sevmek o kadar hoş bir duyguydu ki. Denizde yüzerken ya da kumsalda yaptığınız uzun yürüyüşlerde insanı mutlu eden ve yüzünde tebessümler yaratan o kadar hoş sürprizler var ki.

Bir kitabın arkasında küçük ve çok hoş bir yazı okumuştum. İsmi "Denizyıldızı öyküsü" idi. Bu yazıda, bir adam sahilinde yürüyüş yaparken, denize telaşla birşeyler atan birine rastlar. Ona doğru yaklaşınca, onun sahile vurmuş denizyıldızlarını denize attığını görür ve "niçin bu deniz yıldızlarını denize atıyorsunuz?" diye sorar. Topladıklarını hızla denize atmaya devam eden kişi "Yaşamaları için" yanıtını verince, adam şaşkınlıkla "iyi ama burada yüzlerce deniz yıldızı var, hepsini atmanıza imkan yok, sizin bunları atmanız neyi değiştirecek ki? " der. Yerden bir denizyıldızı daha alıp denize atan kişi, "bak onun için çok şey değişti" karşılığını verir. Bu gerçekten de çok doğru, bir deniz yıldızını ait olduğu yere, denizin o güzel sularına geri sunmak o kadar güzel bir duygu ki. Bir gün siz de kıyıya vurmuş olabilirsiniz ve çevrenizde sizi büyük bir sevgiyle kurtaracak kişi varsa şanslısınız demektir...

Sabahın ılık saatlerinden sonra öğlenin sıcak saatleriyle başbaşa kaldığınızda, sıcağın bunaltıcılığını yakınınızda bulunan meyve ağaçlarından toplanmış renk renk meyvelerden yiyip, sevdiğiniz kitabı kocaman bir ağacın gölgesindeki bir hamakta okuyarak unutabilirsiniz.Ya da güneşin ışıltısıyla kıyıya vuran sakin dalgaları daha da güzelleştiren görüntüyü izleyerek arkadaşlarınızla çeşitli oyunlar oynayabilirsiniz.

Akşamüstü ise hem güneşin batışını izleyip hem de balık tutabilirsiniz. Böylece grup vaktinin gökyüzünden üstünüze çöken renkleri arasında Ocaklar'ı denizden seyredip, acaba benim oltama balık gelicek mi diye merakla bekleyip yanınızdaki sevdiğniz insanlarla hoş sohbetlere dalabilirsiniz. Kimbilir belki de iki ya da üç yunus balığı yakınlarınızdan geçerek size hoş bir sürpriz yaparlar. Balığa çıkamadıysanız eğer basket sahasına gidip attığınız basketlerle ve sevinç çığlıklarınızla akşamüstünüzü biraz hareketlendirebilirsiniz. Akşamüstü denizin pembe ve mor renklerle dolu, hiç kıpırdamayan görüntüsüne dayanamayıp yüzdüğünüzde ise attığınız kulaçlar da havanın hiç kararmamasını isterler. Hava yavaş yavaş kararırken kumsalda peşinden koştuğunuz topa vuramadığınızda ya da kumların içinde takılıp düşşeniz bile gülücükleriniz akşamüstü dağlardan çılgınca bağıran çakallara sevgi dolu bir göndermedir belki de.

Havanın kararmasıyla birlikte ortalığı bir renk cümbüşüne boğan ışıklar ve müzik sesleriyle eğlence başlar. İsterseniz hoşunuza giden bir eğlence mekanına gidip kurtlarınızı dökebilirsiniz, isterseniz kumsalda oturup, güzel müzikler eşliğinde sohbet edip, ayın batışını izleyip, sonra da kayan yıldızları sayabilirsiniz. Ya da dostlarınızla dalga seslerini dinleyerek bir balık lokantasında gecenin tadını çıkarabilirsiniz.

Ocaklar'da geçirdiğiniz tatil günlerinde farklı sürprizlerle karşılaşabilirsiniz. Siz de benim gibi rastladınız mı bilemiyorum, ama bir gece sahilde yürürken birden bire gökyüzünden rengarenk ışıltılar üstümüze yağmaya başladı. O güzel yıldızlarla dolu gökyüzüne havaii fişeklerin o muhteşem renkleri o kadar yakışıyordu ki. Denize yansıyan ve daha da çoğalan renkler bütün Ocaklar'a kocaman bir neşe yağdırıyordu sanki. İnsanların yüzlerini aydınlanan o neşe rüzgarı her zaman görmek istediğim gibiydi.

Ocaklar Şenlikleri yaklaşıyor ve ben de orada olmayı sabırsızlıkla bekliyorum. Çeşitli yarışmalar, konserlerle ve daha bir çok sürprizle bu yıl da oldukça eğlenceli geçeceğe benziyor. Geleneksel Zeytin Güzeli yarışması beni seneler öncesindeki birinci olmanın getirdiği heyecanıma ve mutluluğuma götürüyor. Bakalım bu sene kim yaşayacak bu güzel duyguyu. Eminim ki Ağustos ayının güzelliğiyle birçok insan hoş anılar yaşayacakları günler geçirecek.

Umarım Ocaklar'da geçirdiğiniz her gün size de ileride aklınıza geldiğinde burnunuza denizin o hoş kokusunu getiren ve gülümseten hoş anılar sunar.

Arzu Konuk

Bu yazi ile ilgili gorusler